İz Bırakanlar Cemiyeti Yaşanan Zulme Sessiz Kalmıyor
Gazze ve çevre yerleşim alanlarında İsrail’in yaşattığı soykırım ve vicdana sığmayan katliamlara yönelik bir metin yayımlayan İz Bırakanlar Cemiyeti, sert tepki göstererek Şanlıurfa’dan Dünyaya seslendi.

Vicdanın Çığlığı: İsrail Zulmü ve İnsanlık Dramı
“Şanlıurfa'dan, Peygamberler şehrinden yükselen sesimizle, İz Bırakanlar Cemiyeti olarak tüm insanlığa sesleniyoruz: Vicdanımızın derinliklerinde yankılanan, gözlerimizin önünde yaşanan ve asla kabul edilemez olan İsrail zulmü, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmektedir. Son zamanlarda, özellikle Gazze'de yaşananlar, uluslararası hukukun, temel insani değerlerin ve evrensel ahlakın nasıl pervasızca çiğnendiğinin en acı örneğidir.
Bizler, "İyilik Adına İz Bırakalım" misyonuyla yola çıkmış bir cemiyet olarak, bu zulme seyirci kalmanın, zımnen onaylamak anlamına geldiğine inanıyoruz. Zira iyilik, sadece maddi yardımlarla sınırlı değildir; aynı zamanda haksızlığa karşı durmak, mazlumun sesi olmak ve adaletin tecelli etmesi için çabalamaktır.
Gazze'de yaşananlar, sadece bir çatışma değildir; bir insanlık dramıdır. Hastaneler, okullar, sivil yerleşim alanları hedef alınıyor. Binlerce masum çocuk, kadın, yaşlı hayatını kaybediyor. Altyapı yok ediliyor, insani yardımlar engelleniyor, insanlar açlık ve susuzlukla boğuşuyor. Bu, açıkça savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamına giren eylemlerdir. Toplu cezalandırma, zorla yerinden etme, yaşam hakkının hiçe sayılması gibi uygulamalar, tüm dünyanın gözü önünde yaşanmaktadır.
Bu acı tablo karşısında, dünya kamuoyunun bir kısmı ne yazık ki sessizliğini korumakta, hatta bazı güçlü devletler, bu zulmü destekler nitelikte bir duruş sergilemektedir. Ancak tarih, mazlumun yanında durmayanları, haksızlığa karşı susanları asla affetmeyecektir.
İz Bırakanlar Cemiyeti olarak, tüm vicdan sahibi insanlara ve uluslararası kuruluşlara şu çağrıyı yapıyoruz:
- Şiddet ve zulüm derhal durdurulmalıdır. Gazze'de ve Filistin topraklarında masum sivillere yönelik saldırılar bir an önce son bulmalıdır.
- Uluslararası hukuk işletilmelidir. Savaş suçları işleyenler ve insanlığa karşı suç işleyenler, uluslararası adalet önünde hesap vermelidir.
- İnsani yardım koridoru derhal açılmalı ve kesintisiz hale getirilmelidir. Abluka kaldırılarak, temel ihtiyaç maddelerinin bölgeye ulaşımı sağlanmalıdır.
- Adil ve kalıcı bir barış için diplomatik çabalar hızlandırılmalıdır. Filistin halkının meşru hakları tanınmalı ve uluslararası kararlara uyulmalıdır.
- Kamuoyunun duyarlılığı artırılmalı ve farkındalık çalışmaları güçlendirilmelidir. Gerçekler anlatılmalı, dezenformasyona karşı mücadele edilmelidir.
Bizler, Şanlıurfa'dan, her bir taşının altında bir peygamberin, bir evliyanın hikayesi olan bu topraklardan, mazlum Filistin halkının yanında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. Dualarımızla, yardımlarımızla ve vicdanımızın sesiyle onların yanındayız.
Unutmayalım ki, bu zulüm, sadece Gazze'nin değil, tüm insanlığın sorunudur. Bir coğrafyada adalet çiğneniyorsa, dünyanın hiçbir yerinde huzur ve barış kalıcı olamaz.
İsrail zulmünün son bulduğu, adaletin tecelli ettiği, çocukların gülümsediği bir dünya dileğiyle...”
İz Bırakanlar Cemiyeti