Kadını Eve Hapseden Politikalarla Sorunlar Çözülmez
CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, TÜİK’in 2024 yılına ilişkin açıkladığı Doğum İstatistiklerinde Türkiye’de doğurganlık hızının 1,48’e düşmesini TBMM gündemine taşıdı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş tarafından cevaplanması istemiyle soru önergesi veren Dinçer, düşen doğurganlık oranlarını gerekçe göstererek hayata geçirilen teşvik politikalarının, kadınların toplumsal yaşamdan dışlanmasına yol açabileceği uyarısında bulundu.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesinin ardından açıklanan teşvik paketiyle, 1 Ocak 2025 itibarıyla doğacak ilk çocuk için annelere 5 bin TL, ikinci çocuk için aylık 1500 TL, üçüncü ve sonraki her çocuk içinse aylık 5 bin TL ödeme yapılacağı duyurulmuştu.
Dinçer konuyu eleştirerek: “Kadının birey olarak haklarını yok sayan, onu aile içerisine hapsederek toplumsal yaşamdan koparan bir anlayışla hazırlanmış bu plan, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştirecektir” ifadelerini kullandı.
Ekonomik kriz nedeniyle çocuk bakım hizmetlerine erişmekte zorlanan yurttaşlara cüzi yardım ödemeleriyle çocuk yapmanın dayatıldığını belirten CHP’li vekil, kadınların ev içi rollerle sınırlandırılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Dinçer’in önergesinde şu sorular yer aldı:
1. Doğum yardımına, yasanın TBMM’den geçtiği 27 Mart 2025 tarihinden bu önergenin yanıtlandığı tarihe kadar kaç yurttaş başvuru yapmıştır?
2. Bu başvuruların kaçı 1 çocuklu, kaçı 2 çocuklu ve kaçı 3 veya daha fazla çocukludur?
3. Doğum oranlarını artırmaya yönelik olarak para yardımı dışında bakanlığınızın yürüttüğü başka hangi destek ve çalışmalar bulunmaktadır?
4. Çocuk sahibi olup çalışma hayatına devam etmek isteyen kadınlara yönelik kreş, bakım evi gibi hizmetleri yaygınlaştırmayı planlıyor musunuz? Yoksa kadınların yalnızca evde çocuk bakması gerektiği yönünde bir yaklaşımı mı savunuyorsunuz?
Ajans Angara Haber